Siz hiç
Bir yuva kurmak için
Gün boyu kuru dal taşıyıp
Çabalamaktan bitap düşmüş
Perçemi kabarık saçı başı dağınık
Yorgun bir saksağanla göz göze geldiniz mi?
Ben geldim ve epeyce de etkilenmiştim...
O gün bugün her saksağan gördüğümde
Nerdeyse önümü ilikleyip saygıyla eğildim
Ta ki bu sabaha kadar...
Bu sabah
Baktım üç saksağanla iki kumru savaşta
Al aşağı ver yukarı gün yeni ağarmakta
Önce anlayamadım nedir kavgaları?
Sonra sonra uyandım haneye tecavüz durumları
İnanır mısınız saatlerce sürdü bu dalaşma
Yuvasına oturmuştu biçare kumrucuk son baktığımda
Bilemiyorum durdurabildiler mi bu gaspçıları?
........... devamı >>
Aldatmak nasil olur,
belki bunu kimse kendine sormamistir,
hep karsi taraf suclu görülmüstür.
Hic bir taraf da suclu degildir.
Ortada sucta yoktur..
Yahut da iki tarafda sucludur.
Hep erkekler suclanir bu aldatma hususunda...
Peki erkek kimi kiminle aldatiyor...
Aldatma islemine ortak olan taraflardan biri,
kadin degilmidir...
Erkeklerin, daha fazla fizyolojik olarak,
ihtiyaclari oldugunun savida mantikli degil…
Kadinin da en az Erkek kadar arzulari var...
Hic bir erkek kendini aygir sanmasin...
Olsa olsa bu sevgisizligin kaynagindan geliyordur...
kaynagini toplumlarin yasam biciminden alir...
........... devamı >>
Göğüslerde koklanıp okşanacak tomurcuk,
Üfül üfül esen tertemiz râyihasıyla;
Ötelerin en büyük armağanıdır çocuk,
Masmavi dünyâsı, neş’e tüten havasıyla...
Millet ulu bir çınar, çocuksa bir çekirdek,
Atkılar salar her yandan toprağın bağrına;
İşlediği iş, Fâtih ordularınkine denk,
Her tohum bir başka iklimi alır ağına...
Çocuk bir neş’e kaynağıdır yuvada inan!
En tatlı nağmeler gibidir soluğu -sesi..
Çocuksuz yuva eksik, onsuz mutluluk yalan,
Tıpkı Cennet meltemlerine benzer nefesi...
........... devamı >>
Resmen bir çocuk gibi oturdum yatağıma ağladım bu gece.
Neden mi?
Olan biten her şeye...
Sonra aklıma sen geldin ruhum,
Sustum biran.
Bana söylediklerini ve yazdığın o son şiiri düşündüm,
“Sabret İncitanem” demiştin şiirinde.
Seni düşündükçe unuttum hepsini,
Düşünmedim bir daha.
Penceremi açtım ve gökyüzüne baktım seni düşünerek,
Allah’a dua ettim,
Tabi önce her şeyin hayırlısı,
Ama seni diledim bir ömür boyu,
Gözümden iki üç damla yaş aktı,
Ve bitanem;
O sırada iki yıldız kaydı.
İlk defa bu kadar içten bir şey istemiştim,
İlk defa bu kadar yürekten seslenmiştim Allah’a
Mutluluktan ağladım bu sefer,
........... devamı >>
Bebeğim,
Doyasıya sevemedim gül yanaklarını,
Seni ölüm çığlıkları arasında kaybettim...
Evlat acısı bu, zordur;
Gördükçe bir bebek hep içimi çekerim...
Ve teselli bulurum bir türkünün mısralarında
'Ölüm Allah'ın emri, şu ayrılık olmasa'...